Felsefe hakikati arama yoludur, hakikatin peşinde olup soru sormak ve kâinatı anlamaya çalışmaktır. Bu hakikati arayan kişilere ise filozof denir. Filozofların işi sorgulamak, sorular sormak ve sordukları soruya karşılık verilen yanıtların da ötesini kurcalamaktır. Geçmişten günümüze kadar birçok din, bilim ve sanatın kaynağı olan felsefenin ortaya çıkışını üç soruya dayandıranlar olmuştur. Bunlar; “ben kimim, neredeyim ve niçin yaşıyorum?” sorularıdır. Hala geçerliliğini korumakta olan bu soruların üzerine yeni sorular da eklenmiştir.Çünkü her insanın taşıdığı değer ve sahip olduğu duygu ve düşünceler dönemden döneme değişiklik gösterir. Felsefe, geçmişte olduğu gibi, bu yüzyılda da bilimler için önemli bir kaynaktır. Bilim ve teknolojinin gelişmesiyle felsefeye duyulan ihtiyaç artmıştır. Çünkü 21.yy bilgi çağı olup yaratıcı düşünme, eleştirel düşünme, problem çözme gibi üst düzey becerilere önem veren bir çağdır. Bu bilgi çağında yaşayan bireylere ise daha zor görevler düşmektedir.
İşverenler günümüzde 21.yy becerilerine sahip bireyleri daha çok dikkate almaktadır. Bu bilgi çağında her insana düşen önemli görevlerden biri de bilgiyi kendi eleştiri süzgecinden geçirerek kendisinin oluşturmasıdır. Peki, 21.yy becerilerine sahip olmanın ilk adımları nelerdir? Bu hususta ilk ve en önemli adımlardan biri çocuklara felsefe pedagojisinin çok erken yaşlarda verilmesi gerektiğidir.
Çocuklarla Felsefe Pedagojisi
Bu alanla ilgilenen ilk kişi Amerikalı felsefe profesörü Matthew Lipman olmuştur. Lipman, üniversitede öğrencilerine ders verdiği zamanlarda öğrencilerinin derslere ilişkin akıl yürütme becerilerinin yetersiz olduğunu fark ederek “Çocuklar için Felsefe Pedagojisinin’’ gerekli olduğunu görmüştür. 1970 yılında ise Lipman ve Ann Sharp bu pedagojiyi geliştirmiş ve eğitimlerinde sokratik diyalog yöntemini kullanmışlardır. Peki, sokratik yöntem ne demektir? Bunu inceleyelim.
Sokratik yöntem üç aşamalı olarak gerçekleşir. İlk olarak karşıdaki kişiye sorular sorularak o kişinin neyi bilip neyi bilmediği anlaşılmaya çalışılır. İkincisi de ironi aşamasıdır. Bu aşamada çeşitli sorular sorularak karşıdaki insanın bilgisizliği ona keşfettirilir. Son aşama ise fikir doğurtma, yani kişinin bilgiyi oluşturma sürecidir. Bu yöntemde amaç yeni olanı buldurmak değil, kişinin hakikati tekrar bulmasını sağlamaktır. Ayrıca burada sorulan sorularla bilgi farklı açılardan ele alınır ve felsefenin alt disiplindeki problem alanlarına dikkat çekilerek kişinin daha derin düşünmesine olanak sağlanır. Burada ikinci bir yöntem olarak hikâye yöntemi de uygulanabilir. Yani, çocuklarla birlikte okunan hikâyenin sonunda sorulacak doğru sorularla çocukların bilgileri muhakeme etme ve kendini ifade etme becerilerini üst seviyeye çıkarmak gerekir. Ayrıca hikâyelerde çocukların varsayımsal düşünebilme yeteneklerini geliştiren tekniklere de (scamper gibi) yer verilebilir. Bunları yaparken çocuğun kendini ifade edebileceği rahat bir ortam oluşturmak gerekir.
Çocuklarla Felsefe Uygulama Örneği
Küçük Kara Balık’ın Hikâyesi:
Küçük Kara Balık, ırmakta ailesiyle yaşayan ve sabahları annesiyle gezintilere çıkan bir balıkken bir gün ırmağın ötesinde olan dünyaları merak eder ve bu düşüncesini bir sabah annesiyle paylaşır; ancak annesi küçük balığın dünyayı gezme fikrine sıcak bakmaz ve canhıraş bir feryatla komşularına oğlunun dünyayı gezmekle ilgili fikirlerini duyurur. Bunun üzerine komşular Küçük Kara Balık’ı fikrinden caydırmaya çalışırlar ama Küçük Kara Balık tüm yaşlı baalıklar gibi ömrünü hep aynı ırmakta geçirmek istemediğini söyleyince diğer balıklar onu cahillikle suçlayarak tartaklamak isterken Küçük Kara Balık’ı onların elinden arkadaşları kurtarır ve onu yolcuğu için uğurlarlar. Küçük Kara Balık’ı artık uzun bir yolculuk beklemektedir ve bu yolculukta kâh onu küçük gören hayvanlarla, kâh onu yemek isteyen kuşlarla, kâh ona dost gibi davranan yaratıklarla karşılaşır ve bu tehlikeli yolculukta hiçbir şey Küçük Kara Balık’ı yolundan edememiştir. Siz de Küçük Kara Balık’ın bu macerasına tanıklık etmek istiyorsanız hemen kitabı alıp okumalısınız.
Öyküyü alıp çocuğunuzla okuduktan sonra siz de aşağıdaki sorulara benzer soruları sorarak çocuğunuzun düşünme sürecine katkıda bulunabilirsiniz.
Felsefik Sorular
Küçük Kara Balık’ın yerinde olsaydın sen nasıl hissederdin?
Dünya bizim yaşadığımız yerden mi ibaret? Yoksa başka dünyalar var mı?
Küçük Kara Balık neden dünyayı gezmek istemiş olabilir?
Peki, Küçük Kara Balık gibi senin daha önce merak ettiğin bir şeyler oldu mu? Olduysa neler yaptın?
Sence merak nasıl bir duygudur?
Duygularımız olmasaydı hayatımızda ne gibi değişiklikler olurdu?
Sen olsan karşına çıkacak tüm tehlikelere rağmen dünyayı dolaşmak ister miydin? Neden?
Sence Küçük Kara Balık hikâyenin sonunda pişman olmuş mudur?
Diğer balıklar Küçük Kara Balık’ın dostuyken neden bir anda ona düşman kesildiler?
Farz edelim ki güzel olan bir şey bir canlı veya cansız varlık olsaydı bu şey ne olurdu? Bir şeyin güzel olmasını sağlayan herhangi bir kural var mıdır sence?
Kaynaklar:
https://www.opusnoesis.com.tr/
Yazan: ZEYNEP KARTAL
Bambu Eğitim Gönüllüsü