(KİTAP- ÇOCUK- AİLE)
“Kitaplar kendinize ve başkalarına saygı duymayı öğretecek; yüreği ve aklı, dünya ve insanlık sevgisiyle dolduracaktır.” demiş Maksim Gorki. Bu güzel söz bizi düşündürmeye başlamışken, Bambu Eğitim Gönüllüsü ve bir sınıf öğretmeni olarak bu yazımda sizleri ‘Kitap-Çocuk-Aile’ üçgenini incelemeye davet ediyorum.
Kitapların yararları saymakla bitmez. Kitaplarla ilişki kuran, kitap okumayı seven çocukların gelişim alanlarına olan katkıları da örneklendirmekle bitmez. Ancak bazı çocuklarımız maalesef okumayı sevmiyor, kitaplarla ilişki kuramıyor.
Peki, biz bununla birlikte nereden başlayalım? Bence, çocukların her konuda olduğu gibi ebeveynlerini kitap okuma konusunda da model aldıklarını düşünerek kendimize sorular sormakla başlayalım;
Evimizin farklı köşelerinde kitaplar var mıdır?
Evimizde rutin kitap okuma anları oluşturur muyuz?
Kitaplar üzerine sohbet eder miyiz?
Bir çocuk dergisi ya da yetişkin dergisi evimize düzenli olarak girer mi?
Kitapçıya gider ya da kitap siparişi verir miyiz?
Arkadaşlarımıza hediye olarak kitap alır mıyız?
Bu sorulara verdiğimiz cevaplar, kitaplarla olan ilişkimizi sorgulamamıza birazcık da olsa katkı sağlar belki…
Şimdi ise okuma alışkanlığı oluşturmanın bir reçetesi olmadığına inanan bir sınıf öğretmeninin dilinden etkinlik önerilerine geçelim.
Kitap Okuma Alışkanlığını Kazandırmak İçin Çocuklarımızla Neler Yapabiliriz?
İlk olarak çocuklarımız ve kitaplar arasında bağ kurmaya çalışmalıyız. Çünkü çocuklar duygu bağı kurduğu her şeyi severler.
Çocuklarımızın yaş ve seviyelerine dikkat ederek kitap seçimleri yapmalıyız.
Okuma-yazmayı öğrenseler dahi çocuklarımıza kitap okumayı bırakmamalı, kitapların çocuklarımızla aramızdaki özel paylaşım bağları kurduğunu unutmamalıyız.
Kitap seçimlerinde çocuklarımızın ilgi alanlarını dikkate almalıyız.
Çocuklarımızın rutinleri sevdiğini unutmayarak kitap okuma zamanlarını düzenlemeliyiz.
Çocuklarımızın yaşlarına uygun bir dergiye abone olarak düzenli bir şekilde takip etmelerini sağlamalıyız.
Alışverişe çıktığımızda ona ayrılan bütçe ile istediği kitabı alarak harçlıklarından kitaba para ayırmasını teşvik etmeliyiz.
Karşılıklı olarak okuduğumuz kitaplar üzerinden yanımıza en yakın arkadaşımız olan “hayal gücümüzü” de alarakçocuklarımızla sorgulamalar yapmalıyız. Bu sorgulama nasıl mı olur?
- Hikâyenin kapağından başlayarak görsel okumalar yoluyla kitap ile bağ kurmasını sağlayabiliriz.
- Hikâye ile seyrettiğimiz film arasında bağlantılar kurabiliriz.
- Hikâyeden öğrendiğimiz yeni sözcükler üzerine konuşabiliriz.
- Hikâyede ilginç gelen, aklımızın karıştığı, komik bulduğumuz bölümlerin resimlerini çizebiliriz.
- Hikâyede değiştirmek istediğimiz bölümü ve neden değiştirmek istediğimizi ifade edebiliriz.
- Hikâyenin sonunu değiştirebiliriz.
- Hikâyedeki olayları sebep sonuç ilişkisiyle açıklayabiliriz.
- Okuduğumuz kitaplar ile ilgili materyaller hazırlamak, video izlemek, oyun üretmek vb. gibi içerik üreterek okuduğumuz kitap ile günlük hayatımızı ilişkilendirebiliriz.
Unutmamalıyız ki televizyon ve teknolojik aletlerin başında olan ebeveynin “Odana git ve kitap oku!” sözü, çocuğun o odadan ve sizden koparıldığını hissetmesini sağlayan bir ceza cümlesidir.
Kitapların ve dilimizin gücüne inanmamız dileğiyle…
Kardelen Özdemir
Sınıf Öğretmeni,
Eğitim-Yönetim-Denetim Yüksek Lisans,
NLP Eğitim Koçu,
Egitimgen Yazarı,
Gamfed Gönüllüsü,
Bambu Eğitim Gönüllüsü,