Çocuğun Gelişiminde Fiziksel Aktivitenin Önemi
İnsanoğlu, anne karnından itibaren sürekli hareket halindedir çünkü bize bahşedilen vücut durağan bir hayata uygun değildir. Daima işlenmeye hazır bir demir gibidir. Hareket etmek bireyin hem bedensel hem de ruhsal sağlığı için önemlidir. Çağımızın en büyük sıkıntılarından biri olan hareketsizlik, birçok çocuğun küçük yaştan itibaren diyabet ve obezite gibi hastalıklara yakalanmasına sebep oluyor. Bu yüzden vücudu olduğu gibi bırakmak değil gerektiği kadar harekete geçirmek gerekiyor. Vücut, özellikle de bebeklik ve çocukluk döneminde hareket ederek gelişir. Bebekler, anneleri ile ilk iletişimlerini hareket ederek kurarlar ve kendilerini ancak bu şekilde ifade edebilirler. Hareket etme çocukluk sürecinde mutluluk kaynağının temelidir. Bu nedenle özellikle erken çocukluk döneminde çok hareketli olan çocukların hareket etmeleri ebeveynleri tarafından kısıtlanmamalıdır. Bilakis, gelişimlerinin önemli bir parçası olarak görülüp, hareket alanı ve çeşitliliği artırılmaya çalışılmalıdır.
Çocuklarda gelişimin ilk on yılı oldukça önemlidir. Çünkü fiziksel ve psiko-motor gelişimin en hassas aşamaları bu dönem içerisinde kaydedilir. Çocuk küçüklükten itibaren ne öğrendiyse onu yaşar ve devam ettirir. İleriki yaşlarda çocuklarımızın daha sosyal ve sağlıklı bireyler olmalarını istiyorsak onları bu dönem içerisinde fiziksel aktivitiye yönlendirmeli ve onlara bu alışkanlığı kazandırmalıyız. Yaptırılan her aktivitenin hem ruhsal hem bedensel açıdan bir çok yararı vardır. Mesela Zimmer, hareket etmenin işlevlerini aşağıdaki gibi açıklamıştır.
Kişisel İşlevi: Kendi bedenini ve dolayısıyla kendini tanımak, fiziksel yeteneklerinin farkına varmak ve kendini tanımlayan bir resim geliştirmek.
Sosyal İşlevi: Başkaları ile birlikte bir şeyler yapmak, birlikte ve karşı karşıya oynamak, başkaları ile iletişimde bulunmak, esnek davranabilmek ve kendini savunabilmek.
Üretkenlik İşlevi: Kendi başına bir şeyler yapmak, üretmek, bedeni ile bir şeyler yapabilmek (ör: amuda kalkma veya dans etme gibi sportif beceriler).
Anlatımsallık İşlevi: Hareket halinde duygu ve hisleri ifade etmek, fiziksel olarak ortaya koymak, gerektiğinde bunları geliştirmek.
Etkileme İşlevi: Zevk, sevinç, bitkinlik gibi duyguları hissetmek, hareket halinde iken deneyim kazanmak.
Araştırma (keşif) İşlevi: Gerçek ve mekansal ortamı tanımak ve anlamak. Nesnelerle ve cihazlarla ilgilenmek ve özelliklerini kavramak. Çevresel şartlara uyum sağlamak veya bunları uygun hale getirmek.
Karşılaştırma İşlevi: Kendini başkalarıyla karşılaştırmak, birbiriyle ölçmek, rekabet etmek, zaferleri nasıl işleyeceğini ve yenilgiye katlanmayı öğrenmek.
Uyarlama İşlevi: Yorgunluk stresini ve fiziksel sınırları tanımak ve performansı arttırmak, kendi kendine empoze etmek ve dış taleplere uyum sağlamak.
Hareket etmenin görüldüğü üzere bir çok önemli işlevi bulunmaktadır. Önemli olan bu işlevleri kazanabilmek ve hayatımızdan hareketi eksik etmemektir. Çünkü nasıl o günkü modumuz, duygusal halimiz tüm günümüzü etkileyebiliyorsa bedensel ihtiyacımız olan hareketliliği karşılayamadığımızda da bedenimiz huysuzlaşır ve bu sadece o anımızı değil bütün hayatımızı etkileyebilir. Bu kötü etkiyle savaşmakta bizim elimizde. Ne demişler işleyen demir pas tutmaz. O halde yürümeye koşmaya devam.
Rümeysa Kızmaz
Kaynak: Rüstem Orhan, Çocuk Gelişiminde Fiziksel Aktivite Ve Sporun Önemi, Ocak 2019 / Cilt: 9, Sayı: 1